FETVALAR

SORU:

Kıssaların yaşanmış gerçek olaylar olup olmadığı hakkında sormak istiyorum. Kuran-ı Kerim'i anlayabilmek, anlayamadığımız noktaları sorup öğrenmek için meal okuyoruz. Son zamanlarda okuduğum bir meal daha önce okuduğum klasik tefsirlerden biraz farklı. Mesela Kur'an'da geçen peygamber kıssalarının, Ashab-ı Kehf'in aslında temsili birer anlatım olduğu yorumu yazılmış. Gerçekten bunlar birer temsili anlatım mıdır, yoksa yaşanmış gerçek olayların aktarımı mıdır?

Tarih: 18 Ağustos 2009

CEVAP:

Kur’an-ı Kerim sık sık önceki Peygamberlerden ve ümmetlerinden bahseder. Bunlara kıssa denir. Bunlar birer hikâye veya temsil olmayıp hepsi haktır, gerçektir, hepsi yaşanmıştır. Kıssalardan hemen sonra yer verilen aşağıdaki ayetler bunun delilleridir:

“Ya Muhammed! Bu, gayb bilgilerindendir; bunu sana vahiy yolu ile bildiriyoruz. Yoksa Meryem’i hangisi himayesine alacak diye, aralarında kur`a çekerlerken sen onların yanında değildin, bu konuda tartışırlarken de yanlarında değildin.” (Âl-i İmrân, 3/44)

“Şüphesiz bu anlatılanlar gerçek olaylardır. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah, gerçekten güçlüdür, doğru karar verir.” (Âl-i İmrân, 3/62) 

“(Resûlüm!) İşte bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun ne de kavmin. O halde sabret. Çünkü iyi sonuç (sabredip) sakınanlarındır.” (Hûd, 11/49)

“Bu sana anlattıklarımız, kasabaların başından geçenlerdir. Onların bir kısmı hala duruyor, bir kısmı ise silinip gitmiştir.

Onlara biz zulmetmedik; fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin (azap) emri geldiğinde, Allah’ı bırakıp da yalvardıkları tanrıları, onlara hiçbir şey sağlamadı, ziyanlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.” (Hûd, 11/100-101)

“Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini (tatmin ve) teskin edeceğimiz her haberi sana anlatıyoruz. Bunda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir.” (Hûd, 11/120)

“(Ey Muhammed!) Biz, sana bu Kur’an’ı vahyetmekle geçmiş milletlerin haberlerini sana en güzel bir şekilde anlatıyoruz. Gerçek şu ki, sen bundan önce (bu haberleri) elbette bilmeyenlerden idin.” (Yusuf, 12/3)

“İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin).” (Yusuf, 12/102)

“Sağduyuluların, peygamberlere ilişkin hikâyelerden alacakları ibret dersleri vardır. Bu Kur’an bir düzmece sözler dizisi değildir. Tersine O, kendisinden önceki kutsal kitapları onaylayan, her şeyi ayrıntılı biçimde anlatan, mü’minler için doğru yol kılavuzu ve rahmet olan gerçek bir ilahi kitaptır.” (Yusuf, 12/111)

“Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar, Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.” (Kehf, 18/13)

“İşte böylece sana geçmiş mühim olaylardan bir kısmını anlatıyoruz. Tarafımızdan sana da bir zikir verdik.” (Tâhâ, 20/99)

Bütün bu ayetlerden sonra kıssaların gerçekte yaşanmış olduğunu kabul etme zorunluluğu vardır.  Temsili birer hikâye olduğunu söyleyenlerin dayandıkları bir delil yoktur. Delilsiz ve dayanaksız olan bu iddiaları dikkate almamak gerekir.


Etiketler: