FETVALAR

SORU:

Büyük günahlar nelerdir? Büyük günah işleyenler kâfir mi olur?

Tarih: 29 Ocak 2011

CEVAP:

Büyük günahlara “kebâir” denilir. Onların belli başlıları şunlardır:

Allah’a ortak koşmak, adam öldürmek, zina iftirasında bulunmak, zina etmek, cihattan kaçmak, sihir yapmak, yetimin malını yemek, ana-babaya karşı gelmek, kul hakkı yemek, Mekke’nin hareminde günâh işlemek, faiz yemek, hırsızlık yapmak, içki içmek, kumar oynamak.

Bir Müslüman hafife almadan, kalbinde tasdik olduğu halde büyük günah işlerse, dinden çıkıp kâfir olmaz.

Kebâirin (büyük günahların) en büyüğü Allah’ı ikinci sıraya koyarak Allah’ın bazı özelliklerine sahip sayılan bir varlığı öne almaktır. Bu, Allah’a şirk koşmak olur.. Buna ekberu’l-kebâir denir.

“Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz, bunun altındaki günahı, bağışlama düzenine uyan için bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa, ona büyük bir iftirada bulunmuş olur.” (Nisâ, 4/48)

Günahların büyük ve küçük diye ikiye ayrılması ayetler ve hadislerle sabittir. İlgili ayetler şunlardır:

“Eğer yasaklandığınız büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız.” (Nisâ, 4/31)

“Onlar (mü’minler), büyük günahlardan ve hayâsızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.” (Şûrâ, 42/37)

“Ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlara gelince, bil ki Rabbin, affı bol olandır. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz annelerinizin karınlarında bulunduğunuz sırada (bile), sizi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir.” (Necm, 53/32)

De ki: “Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını sıralayayım: Hiçbir şeyi Allah ile bir tutmayın, anaya babaya iyilikten geri durmayın, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, onların ve sizin rızkınızı veren Allah’tır. Fuhşun açığına da gizlisine de yaklaşmayın, Allah’ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın, haklı sebeple olursa başka. İşte bunlar, Allah’ın size yüklediği görevlerdir, belki aklınızı kullanırsınız.

Rüşt çağına ulaşıncaya kadar yetimin malına yaklaşmayın, onun iyiliğine olan bir yolla olursa başka. Ölçü ve tartı işlemlerini tam ve dengeli yapın. Biz kimseyi gücünden fazlasıyla yükümlü tutmayız. Yakınınız da olsa söz söylediğinizde adaletli olun. Allah’a verdiğiniz sözü tam olarak yerine getirin. İşte Allah sizden bir de bunları istemiştir, belki aklınızı başınıza alırsınız.

İşte bu benim dosdoğru yolumdur; onu takip edin, başka yolları takip etmeyin, yoksa o takip sizi benim yolumdan ayırır. Bunlar da Allah’ın sizden istekleridir, belki korunursunuz. (En’âm, 6/151-153)

“Rabbin kararını vermiştir; ondan başkasına kulluk etmeyeceksiniz ve anaya babaya iyilikte bulunacaksınız. Onlardan biri, ya da ikisi yanında ihtiyarlayacak olursa sen onlara of! deme ve ilgisiz davranma, ikisine de saygı dolu sözler söyle.

Onları merhamet kanatlarının altına al. De ki; “Rabbim! Küçükken onlar bana nasıl iyilikte bulundularsa sen de onlara o şekilde iyilikte bulun.”

Rabbiniz içinizde olanı en iyi bilendir. Siz iyi davranırsanız o, yanlıştan dönenleri bağışlar.

Yakınlarına, yoksullara ve yolda kalanlara hakkını ver ama saçıp savurma.

Saçıp savuranlar şeytanların yoldaşlarıdır. Şeytan Rabbine karşı çok nankördür.

Rabbinden beklediğin bir ikramın peşinde olduğun için uzak durursan onlara teselli edici sözler söyle.

Ne eli sıkı ol, ne de onu büsbütün aç. Yoksa hem dile düşmüş, hem de açıkta bırakılmış olarak oturur kalırsın.

Senin Rabbin, düzenine uyan ve gerekli güce sahip olan için rızkı yayar. O, kullarının içini bilir ve her şeyi görür.

Yoksulluk korkusuyla evladınızı öldürmeyin. Onların rızkını biz veririz; sizinkini de. Onları öldürmek büyük bir yanlıştır.

Zinaya yaklaşmayın; o, çirkin bir iştir, kötü bir yoldur.

Allah’ın dokunulmaz kıldığı insanı öldürmeyin; haklı sebeple olursa başka. Kim haksız yere öldürülürse onun velisine yetki vermişizdir; o da katili öldürme işinde aşırıya kaçmasın. Çünkü o yardım görmüştür.

Güçlü haline ulaşıncaya kadar yetimin malına el sürmeyin; daha iyi bir sebeple olursa başka. Bir de verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz sorumluluk doğurur.

Ölçerken tam ölçün ve doğru tartıyla tartın. Böylesi hem hayırlıdır, hem de sonu daha güzel olur.

Bilgi sahibi olmadığın şeye körü körüne uyma. Kulak, göz ve gönül; bütün bunlar ondan sorumlu tutulur.

Yeryüzünde şımarık şımarık yürüme. Çünkü ne yeri yarabilirsin ne de dağların boyuna ulaşabilirsin.

Buradakiler kötü olanları Rabbin katında çirkin görülmüştür.

Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetler, doğru hükümlerdir. Allah’ın yanında bir başka tanrı oluşturma; yoksa yerilmiş ve kovulmuş olarak Cehennem’e atılırsın. (İsrâ, 17/23-39)

Allah’ın Elçisi şöyle demiştir:

“Felâkete sürükleyen yedi şeyden sakınınız.”

-Ey Allah’ın Elçisi nelerdir onlar?

Allah’a ortak koşmak, sihir, haklı sebeple olması bir yana Allah’ın dokunulmaz kıldığı bir canı öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, düşmana toplu hücum yapılacağı sırada savaştan kaçmak ve kötü yolla ilgisi olmayan namuslu mümin kadınlara zina iftirasında bulunmaktır.” (Buhârî, Vesâyâ, 23; Müslim, İman 145 (89)

Lütfen aşağıdaki linki de tıklayınız:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/buyuk-gunah-isleyenler-mutlaka-cehenneme-girecekler-mi.html


Etiketler: