FETVALAR

SORU:

Osmanlı hukukuna göre verilmiş şöyle bir miras kararı var: 1908 yılında ölmüş bir bayanın mirasçısı olarak kocası ve 3 yaşındaki kızı kalıyor. Veraset ilanında mahkeme, malın emlak olarak kalan kısmının 1/4'ünü kocaya, 3/4'ünü kız çocuğa; arazi olarak kalan kısmının ise tamamını (4/4) kız çocuğa verip kocaya araziden pay vermiyor. Soru, arazi ve emlaktaki dengesiz paylaşımla ilgili… Burada bir haksızlık mı var, yoksa o zamanki kanuna göre emlak ve arazi paylaşımı farklı mı yapılıyordu?

Tarih: 04 Ekim 2011

CEVAP:

Osmanlı’nın son döneminde şahsi mülk olan terekenin taksiminde İslâm Miras Hukuku (Ferâiz) hükümleri esas alınırken kişinin mülkü olmayıp devletin çeşitli şartlarla halka verdiği (hala gerçekte mülkiyeti devlete ait olan) toprakların (mîrî arazi) taksiminde ise İntikal Kanunu esas alınmaktaydı. Sorunuzdaki miras taksimi, bu farklılıktan kaynaklanmaktadır.

1284/1868’de yapılan değişiklikle İntikal Kanunu’na göre miri arazinin taksiminde ölenin çocukları veya torunları bulunduğunda eşine hisse verilmemekte, 1328/1912 tarihinde yürürlüğe giren İntikal Kanunu Kararnamesi’ne göre ise mirasçı kalmış karı veya kocaya ölenin çocuğu varsa miri arazinin taksiminde dörtte bir hisse verilmektedir. (Ayrıntı bilgi için bkz: Ömer Nasuhi Bilmen, Hukukı İslâmiyye ve Istılahatı Fıkhiyye Kamusu, c: 5, s: 389-406)


Etiketler: