FETVALAR

SORU:

İslam Hukukuna göre, anası babası boşanmış çocukların bakımı ve ye­tiştirilmesi kimin görevidir?

Tarih: 07 Ağustos 2009

CEVAP:

Nafakayı temin babanın görevidir. Çocuğun, yetiştirilmesi ise an­neye ait bir haktır.

Çocukların Nafakaları

Kız olsun erkek olsun, çocukların nafakalarını temin babanın görevidir. Annenin bu konuda bir sorumluluğu yoktur. Babanın yokluğunda çocuk­ları geçindirme görevi babanın babasına, o da yoksa diğer akrabaya düşer.

Baba küçük çocuklarına, çalışıp kazanacakları çağa gelinceye kadar bakmaya mecburdur. Çocuklar için belirlenecek nafakalar, onların yaşla­rına ve babaları­nın servetine uygun ve yeterli miktarda olmalıdır. Babala­rının geliri yeterli ise çocuklar için birer hizmetçi, yetmezse ikişer hizmetçi de tutulabilir.

Kız evladın, kendine yetecek malı yok ve evli de değilse nafakası baba­sına aittir. İster bakire olsun isterse iddetini tamamlamış dul olsun, far­ketmez.

Evladın öğrenim masrafları babaya aittir.

Büyük evladın gelirleri ve kazançları kendilerine yeterli olmaza noksan ka­lan bölümünü babanın tamamlaması gerekir.

Çocuk için takdir edilen nafaka anneye verilir. Annenin nafakayı çocuğa harcamadığı tespit edilirse ya nafaka güvenilir bir kişiye verilerek annenin on­dan sabah akşam azar azar alması temin edilir veya nafakayı harcama vazifesi annenin dışında birine verilir.

 

Çocukları Yetiştirme (Hidâne) Hakkı

Hidâne, çocuğun, ehliyetli biri tarafından belli bir süre için alıkonup yetişti­rilmesi demektir. Çocuğun yetiştirilmesi anneye ait bir haktır. Ancak anne hu­kuken bununla sorumlu tutulamaz. Yani çocuğa bakması ve onu yetiştirmesi için zorlanamaz. Fakat çocuğun bakımını üstlenecek başka bir kimse yoksa o zaman anne çocuğa bakmaya mecbur tutulur.

Anne boşanıp ayrıldıktan sonra hidâne için babadan ücret talep edebi­lir. Ço­cuğun bakılacağı evin kirası babaya aittir. Baba yoksa bunu onun en yakın akrabası öder. Fakat annenin kendi meskeni bulunur da çocuğa orada bakması müm­kün olursa ayrıca kira talep edemez.

Anne bir yabancıyla evlenince çocuğa bakma hakkını kaybeder. Çünkü bu durumda çocuk aşağılanıp huzursuz edilebilir. Fakat anne, çocuğun yakınların­dan olan bir şahısla, mesela amcasıyla evlenmişse bu hak düş­mez.

Anne yabancı biriyle evlendiği halde bu kişi çocuğun bakımını kabul ederse onu annesinden almak caiz olmaz. Çok kere bir üvey baba, karısının hatırı ve Allah rızası için bir çocuğa akrabasından daha iyi bakabilir.

Erkek çocuklar kendi işlerini yapabilecek bir çağa gelinceye kadar an­nenin yanında kalır, ondan sonra babaya teslim edilirler. Bu müddet yedi, sekiz veya dokuz yaşını tamamlayıncaya kadardır. Uygulamada yedi yaş esas alınmıştır. Erkek çocuklar bu yaştan sonra bir erkek gibi yetişmeye, ilim ve sanat öğren­meye ihtiyaç duyarlar. Bu konuda babaları ve dedeleri daha ehildirler.

Kız çocukları adet görmeye veya büluğ çağına yaklaşmaya yani erkekle­rin il­gisini çekmeye (müştehat olmaya) başlayıncaya kadar analarının ya­nında kalır­lar. Bundan sonra babalarının ve dedelerinin korumasına daha çok ihtiyaç du­yacaklarından analarından alınırlar.

Bir kimse çocuğunu alıp başka bir yere götürmek isterse anne buna mani olabilir. Çünkü çocuğu terbiye etme hakkı çiğnenmiş olur. Ancak baba istediği zaman gelip çocuğunu görebilir.

Bakım hakkı sona ermiş olan çocuğu da anne, istediği zaman görebilir. Kendisi bundan menedilemez.


Etiketler: