Âdet görmek her kadının her ay yaşadığı ve tarih boyunca süregelen doğal bir durum. Peki, toplumun yarısı tarafından yaşanan bu durum nasıl tarihsel olarak yanlış bir uygulamayla gelmiş günümüze? Abdülaziz Bayındır Hoca bir videosunda Hz. Aişe'den rivayet edilen bir hadisteki "kaza" kelimesinin 150 sene sonra anlamının değişerek günümüzdeki anlamına ulaştığını söylüyor. Bu 150 yıllık süreçte bu uygulama neden doğru bir şekilde süregelmemiş o zaman? Bu kadar doğal ve yaygın olan bir durumun uygulama olarak günümüze yanlış ulaşmış olması her ne kadar farklı örneklerde olsa da (cariyelik, kölelik vs.) mümkün değil gibi geliyor. Tarihi sürece dair bilginiz varsa beni aydınlatmanızı rica edecektim.
Tarih: 18 Mayıs 2020
CEVAP:
Tarih yazılmaz, yazdırılır! Bu sebeple tarihi anlatan kitaplara bakılarak doğru bir sonuca ulaşılamaz.
Kur’an ayetlerinin anlamlarının nasıl saptırıldığını ve bilhassa kadınların nasıl değersizleştirildiğini sürekli görüyoruz. Bugün de durum aynıdır. İnsanlar menfaatlerini tercih edince doğruları anlatmanız imkansızlaşıyor. Bizim yapmamız gereken, Kur’an’a bakmaktır. Kur’an’a göre oruç tutmayabilecek olanlar sadece hasta ve yolculardır. Hatta onların bile tutmamaları değil, tutmaları tavsiye edilir. Durum böyle iken âdetli kadınların ramazanda oruç tutmamalarının hiçbir delili kalmamaktadır.
Netice itibarıyla hepimiz ahirette Kur’an’dan sorumlu tutulacağız. O yüzden Kur’an’a uyalım; her türlü sıkıntı kalkar.
