FETVALAR

SORU:

Bakara sûresi 231 ve Nisâ sûresi 113. ayetlerde Kitap ile birlikte hikmetin de indirildiği bildirilmiştir. Resûlullâh'a indirildiği bildirilen hikmet nedir? Bu hususta bilgi verir misiniz?

Tarih: 04 Ekim 2017

CEVAP:

Nebîlere Kitap verilir. Onlara verilen Kitap, içinde hikmeti de barındırdığı için nebîlere Kitap ve hikmet indirilmiş olur. Kitab’ın ve hikmetin indirilmiş ve verilmiş olmasının anlamı budur. Bu tıpkı dünyaya gelene, yaşama hakkının yanı sıra yeryüzündekilerin tamamının da verilmesi gibidir. Kişi gayret göstermeden yaşarsa sadece köyünde yaşamış ve orada ömrünü tamamlamış olur. Ancak gayret gösterirse dünyadaki her şey onun kullanımına sunulur. Yüce Allah şöyle buyurur:

وَاذْكُرُواْ نِعْمَتَ اللّهِ عَلَيْكُمْ وَمَا أَنزَلَ عَلَيْكُمْ مِّنَ الْكِتَابِ وَالْحِكْمَةِ يَعِظُكُم بِهِ

“Allah’ın üzerinizdeki nimetini, size öğüt vermek için indirdiği Kitab’ı ve hikmeti hatırlayın…”  (Bakara, 2/231)

Görüldüğü gibi âyette “bihimâ” değil “bihî” ifadesi kullanılmaktadır. Yani Kitap ve hikmetten bahsedildikten sonra bu ikisine atıfta bulunulurken “o ikisi” değil de “o” denmiştir. Buradan hareketle Kitap ve hikmetin birbirinden ayrı şeyler olmadığı anlaşılmaktadır. Âyette geçen Kitap; Kur’ân-ı Hakîm’dir. Hikmet de; Kur’ân’daki hükümlerdir. Resûlullah’ın Sünneti, onun Kur’ân’dan çıkardığı doğru hükümler ve bunların uygulamalarıdır. Bunlar, ayrı bir vahiyle ona indirilmiş şeyler değildir.

Hikmetin İndirilmesi (İnzâli)

وَأَنزَلَ اللّهُ عَلَيْكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَعَلَّمَكَ مَا لَمْ تَكُنْ تَعْلَمُ وَكَانَ فَضْلُ اللّهِ عَلَيْكَ عَظِيمًا

“Allah sana Kitab’ı (Kur’ân’ı) ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın sana lütfu çok büyüktür.” (Nisâ, 4/113)

Kitab’ın ve içinde barındırdığı hikmetin indirilmesiyle insanlar, daha önce bilmediklerini öğrenirler. Bu, onları geliştirir. Kevnî âyetler üzerinde çalışıp, Yüce Allah’ın tabiata yerleştirmiş olduğu hikmetleri bulanlar da gelişme sağlarlar.

Hikmetin Tilavet Edilmesi

Hikmet yani doğru hükümler vahyedilen âyetlerin içinde olduğu için âyetlerin tilavet edilmesi durumunda hikmet de tilavet edilmiş olur. Şu âyet bu açıdan önemlidir:

وَاذْكُرْنَ مَا يُتْلٰى ف۪ي بُيُوتِكُنَّ مِنْ اٰيَاتِ اللّٰهِ وَالْحِكْمَةِ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ لَط۪يفًا خَب۪يرًا

Evlerinizde okunan Allah’ın âyetlerini ve hikmeti kafalarınıza yerleştirin. Şurası gerçek ki Allah lâtiftir ve her şeyden haberdardır. (Ahzâb, 33/34)

Benzer bir âyette kitabın ve hikmetin tilavetinden şöyle bahsedilmektedir:

ذٰلِكَ نَتْلُوهُ عَلَيْكَ مِنَ الْاٰيَاتِ وَالذِّكْرِ الْحَك۪يمِ

“İşte kural böyledir; bunu sana âyetlerimizden, doğru hükümleri ihtiva eden bu Zikir’den (Kur’ân’dan) okuyoruz.” (Âl-i İmrân, 3/58)

Hikmetin Vahyedilmesi

Yüce Allah, âyetler arası ilişkileri göz önünde bulundurarak, kulların zaten ulaşabilecekleri hikmetlerden bir kısmını Kitap’ta belirtmiştir. Bunlardan hikmetin vahyi olarak bahsedilmektedir. İsrâ sûresinin 22. âyetinden itibaren Yüce Allah, şirk koşmamak, ana-babaya iyi davranmak, yakın akrabaya ve ihtiyaç sahiplerine hakkını vermek, israf etmemek, güzel söz söylemek, cimrilik yapmamak, saçıp savurmamak, geçim sıkıntısı korkusuyla çocukları öldürmemek, zinaya yaklaşmamak, haksız yere cana kıymamak, yetim malı yememek, sözünde durmak, ölçü ve tartıda hile yapmamak, bilmediğin şeyin ardına düşmemek, büyüklenmemek konularında emir, yasak ve tavsiyelerde bulunmaktadır. 39. âyette de bunların vahyedilen hikmet olduğu şöyle bildirilmektedir.

ذَلِكَ مِمَّا أَوْحَى إِلَيْكَ رَبُّكَ مِنَ الْحِكْمَةِ وَلاَ تَجْعَلْ مَعَ اللّهِ إِلَهًا آخَرَ فَتُلْقَى فِي جَهَنَّمَ مَلُومًا مَّدْحُورًا

Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetler  (doğru hükümler)dir. Allah’ın yanında bir başka tanrı oluşturma; yoksa yerilmiş ve kovulmuş olarak Cehennem’e atılırsın.

KAYNAK: Fatih Orum, Hikmet (Kur’an’ın Öğrettiği Kavramlar), Süleymaniye Vakfı Yayınları, İstanbul, 2017.

Kitaba aşağıdaki linkten ulaşılabilir:

www.suleymaniyevakfi.com/kuranin-ogrettigi-kavramlar-hikmet-fatih-orum


Etiketler: