FETVALAR

SORU:

Kur’an evrensel bir kitaptır. Peki, daha önce inen 3 büyük kitap belirli bir topluluğa mı indirilmişti, yoksa onlar da evrensel miydi?

Tarih: 26 Nisan 2018

CEVAP:

Yüce Allah Kur’an’da dinini “fıtrat” olarak tanımlamış, şöyle buyurmuştur:

“Yüzünü dosdoğru bu dine, Allah’ın fıtratına (doğal düzenine) çevir. İnsanlarda oluşturduğu fıtrat da aynıdır. Allah’ın yarattığının yerini tutacak bir şey yoktur. Doğru din budur, ama çoğu insan bunu bilmez.” (Rûm, 30/30)

Fıtrat, tüm canlılarda geçerli olan doğal yasaları ifade eder. İnsan fıtratı da hiçbir zaman ve coğrafyada değişiklik göstermez. Yüce Allah da insanları uyarsınlar diye gönderdiği tüm nebîlerine aynı fıtrat dinini, yani İslam’ı indirmiştir. İlgili ayetler şöyledir:

Allah katında din, İslam’dır. Kendilerine kitap verilenler, bu ilim geldikten sonra, sırf birbirlerine hakimiyet kurma çabaları yüzünden ihtilaf çıkarırlar. Kim Allah’ın ayetlerini görmezlikten gelirse, Allah onun hesabını hızlı görür.” (Âl-i İmrân, 3/19)

“Allah yolunda hakkıyla mücadele edin. Size fırsat veren O’dur. Bu dinde size bir güçlük yüklememiştir. Babanız İbrahim’in şeriatına uyun. Allah size daha önce ‘Müslüman’ adını verdi. Bu kitapta da o adı verdi ki elçimiz size örnek olsun. Siz de insanlara örnek olasınız. Namazı tam kılın, zekâtı verin ve Allah’a sıkı sarılın. O sizin en yakınınızdır; ne iyi dost ve ne iyi yardımcıdır.” (Hac, 22/78)

Kur’an’dan önceki kitaplar da aynı temel ilkeleri insanlara öğretmek için indirilmiştir. Mesela Allah’tan başkasına kulluk etmemek, haksız yere cana kıymamak, zina etmemek, hırsızlık yapmamak, faiz ve rüşvete bulaşmamak, ölçü ve tartıda adaletli olmak, yetimlerin hakkını gözetmek, muhtaçlara yardım etmek, insanlara iyi davranmak ve her türlü kötü davranışlardan kaçınmak gibi ilkeler tüm ilahi kitaplarda yer almaktadır. Ayrıca ibadetlerle ilgili hususlar da fıtrî birer gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır: Namaz, abdest, oruç, zekat, kurban vb. ibadetler tüm ilahi kitaplarda yer almaktadır. Bu açıdan bakıldığında Kur’an aslında Arapça bir Tevrat, Tevrat da İbranice bir Kur’an’dır!

Kitaplar arasında sadece “nesh” ilişkisine bağlı olarak bazı farklılıklar mevcuttur. Nesh, Yüce Allah’ın bir kitaptaki bir hükmü, başka bir kitapta daha kolay bir hükümle değiştirmesi anlamına gelir. Ancak bu tarz değişimler kitapların evrenselliğine etki etmez. Mesela zamanında Tevrat’a uyanlar abdest alırken ayaklarını yıkıyorlardı. Ancak Yüce Allah, Kur’an’da bu hükmü kolaylaştırdı ve “ayak bileği kemiklerinize kadar ayaklarınızı mesh edin” (Mâide, 5/6) ayetini indirdi. Ayağı yıkamak veya mesh etmek bu kitapların mesajının evrenselliğiyle alakalı değildir. Bu kolaylık Yüce Allah’ın Son Nebî’yi göndererek kulları üzerindeki nimetini tamamlaması içindir. Zira Allah Teâla söz konusu abdest ayetinde kolaylaştırıcı hükmünü indirdikten sonra şu noktaya dikkatlerimizi çekmiştir:

“(…) Allah, size güçlük çıkarmak istemez. Onun isteği sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamaktır. Belki görevlerinizi yerine getirirsiniz.” (Mâide, 5/6)

Sonuç olarak evrensellik bakımından Kur’an ile önceki ilahi kitaplar arasında herhangi bir fark yoktur. Fakat Son Nebî Muhammed Aleyhisselâm’ın gönderilmesi ve O’na Kur’an’ın indirilmesiyle birlikte önceki kitaplar daha hayırlısı ile nesh edilmiş ve tek evrensel ilahi kitap Kur’an-ı Kerim olmuştur.

Hazırlayan: Vedat Yılmaz


Etiketler: