FETVALAR

SORU:

Kendilerine Kitap verilmiş olup yiyecekleri bize helal kılınanlar kimlerdir?

Tarih: 17 Nisan 2018

CEVAP:

Kendilerine Kitap verilenler ve onların yiyecekleri ile ilgili olarak Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

الْيَوْمَ أُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُ وَطَعَامُ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ حِلٌّ لَكُمْ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَهُمْ

 “Bugün size, temiz olan şeyler helal kılındı. Kendilerine Kitap verilmiş olanların yiyeceği size helal, sizin yiyeceğiniz de onlara helaldir…” (Mâide, 5/5)

Kur’an tefsiri ile meşgul olan ilk âlimler (müfessirler) yukarıdaki ayette yer alan “Kitap verilenler (ûtu’l-kitâb)” ifadesi ile genelde Yahudi ve Hristiyanların kastedildiğini ifade etmişlerdir. Zamanla fıkıh mezheplerinin oluşmasıyla birlikte Şâfiî ve Hanbelî mezhebi ulemâsı, kendilerine Kitap verilenlerin sadece Yahudi ve Hristiyanlar olduğunu ileri sürerlerken Hanefîler semavî bir dine inanan ve ellerinde Tevrat, Zebur, İncil, Suhuf gibi Allah Teâlâ tarafından vahyedilmiş bir Kitabı bulu­nan her ümmetin bu kapsamda olduğu­nu söylemişlerdir ki bizim de kanaatimiz bu yöndedir. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

إِنَّ الَّذِينَ آَمَنُوا وَالَّذِينَ هَادُوا وَالصَّابِئِينَ وَالنَّصَارَى وَالْمَجُوسَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُوا إِنَّ اللَّهَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ

“Mü’min olanlar, (ayrıca) Yahudi, Sâbiî, Hristiyan, Mecusi olanlar ve bir de müşrikler var ya Allah kıyamet günü onların aralarını ayıracaktır. Allah, her şeye şahittir.” (Hac, 22/17)[1]

Görüldüğü gibi ayette insanlar;

a. Mü’minler,

b. Yahudi, Hristiyan, Sâbiî ve Mecûsîler

c. Ve müşrikler olmak üzere üç ana gruba ayrılmış ve bunlar, aralarında “ellezîne (الَّذِينَ)” atıf harfi kullanılarak –ki genel kurala göre atıf, farklılığı gerektirir- ayrı birer kategori olarak sınıflandırılmışlardır. Ayette isimleri geçen Sâbiîler ve Mecûsîler de tıpkı Yahudi ve Hristiyanlar gibi ellerinde Allah’ın Kitabı olduğuna inandıkları bir Kitaba sahip topluluklardır. Bu da ayetlerde geçen “Kitap verilenler” ifadesinin sadece Yahudi ve Hristiyanlarla sınırlı tutulmaması gerektiğini gösteren önemli bir işarettir. Zaten Allah Teâlâ insanları uyarsınlar diye gönderdiği tüm nebîlerine Kitap verdiğini bildirdiğine göre[2] Kitap verilen toplumların sadece Yahudi ve Hristiyanlardan ibaret olmaması gerekir. Nitekim Hz. Ali’nin Sâbiîleri Kitap verilen toplumlardan kabul ettiğini, Câbir b. Zeyd, İshâk b. Râhûye ve İmam-ı Azam Ebû Hanife’nin Sabiîlerin; Saîd İbnü’l-Müseyyeb, Katâde, Ebû Sevr ve İbn Hazm’ın da Mecûsîlerin kestiğini mubah kabul ettiklerini belirtmekte fayda vardır. Bunun yanı sıra ünlü İslam tarihçisi Muhammed Hamidullah Budistlerin, Reşid Rıza da Brahmanist ve Konfüçyüsyanist gibi kendilerine ilahi bir Kitap verildiğini kabul eden din mensuplarının da “ûtu’l-kitâb” kapsamında olduğunu söylemişlerdir. Benzer bir şekilde “Günümüzde Güney Asya’daki bazı dinlere mensup olanları Ehl-i kitap saymak mümkündür. Dünyanın küçülmesi ve Müslümanların her yerde değişik din mensuplarıyla bir arada yaşamak zorunda kalışı, bu kabil yaklaşımları rahmete dönüştürecek bir durum arz etmektedir.” diyen çağdaş araştırmacılar da mevcuttur.[3]

Dolayısıyla yukarıda da ifade edildiği gibi ellerinde Allah’tan geldiğine inanılan bir Kitaba sahip olan her topluluk “ûtu’l-kitâb” sınıfından kabul edilmeli ve onlarla ilişkiler (yiyeceklerini yeme, kadınlarıyla evlenme vs. gibi) daima bu ilke üzerinden yürütülmelidir.

KAYNAK: Yahya Şenol, “Bize Soruyorlar”, Kitap ve Hikmet Dergisi, Ocak – Mart 2018, Sayı: 20, s. 40-41.

[1] Benzer ayetler için ayrıca bkz: Bakara, 2/62; Mâide, 5/69.

[2] İlgili ayetler için bkz: Bakara 2/136, 213; Âl-i İmrân 3/81; En’âm 6/83-89.

[3] Konu hakkında ayrıntılı bilgi ve kaynaklar için bkz: Yahya Şenol, Kur’an ve Sünnet Işığında Helal Gıda, 2. Bs., İstanbul, 2015, s. 303-317.


Etiketler: